NOT:
Dahiliye (İç Hastalıkları) bölümümüzdeki
bilgilere eklemeler yapılarak zamanla güncellenecektir. |
İç hastalıkları departmanı çocukluk çağını aşmış
bireylerin iç organ sistemleri ile ilgili incelemeleri yapar. Bu sisteme
ait organların fonksiyon bozukluklarıyla ilgili teşhis ve tedavi hizmetini
verir. Bunun yanı sıra sağlık hizmeti verdiği her bireyi kendisini
hastalıklarda koruması için alınması gereken önlemler konusunda
bilinçlendirir ve yönlendirir.
Genel dahiliye tıbbın tüm klinik branşlarına temel teşkil eden bir
disiplindir. Sağlık kuruluşlarına başvuran hastaların büyük çoğunluğunun
problemleri iç hastalıklarının ilgi alanına girmektedir. Üst ve alt
solunum yolu hastalıkları, hiper tansiyon, mide-bağırsak sistemi
hastalıkları, böbrek hastalıkları, tiroid hastalıkları, şeker hastalığı,
romatizmal hastalıklar gibi çok geniş bir skalayı kapsar.
İç Hastalıkları Bölümü Alt Birimleri
1. Acil Dahiliye
2. Romatoloji
3. Gastroenteroloji
4. Hematoloji
5. Nefroloji
6. Göğüs Hastalıkları
7. Endokrinoloji
8. Enfeksiyon
9. Dahili Yoğun Bakım
10. Check-up ve koruyucu hekimlik
------------------------------------------------------------
Alerji
Vücudun, bazı madde veya hava şartlarından
etkilenmesi yahut psikolojik etkenler sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.
Önce, alerjiye neden olan etkenleri bulmak gerekir. alerjinin belirtileri
de; şahsa göre değişir. Kiminde kaşıntı, kiminde kurdeşen, kiminde astım
görülür. Hasta, eğer bazı maddelerle temasından dolayı alerji oluyorsa, o
maddenin uzaklaştırılması ile mesele kendiliğinden çözümlenmiş olur.
Baş Ağrıları
Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır.
Bunlar; şöyle sıralanabilir. Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan
kaynaklanan baş ağrıları. Göz, kulak veya burun hastalıklarından
kaynaklanan baş ağrıları. Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları.
Alkol kullanmanın neden olduğu baş ağrıları. Kafa bölgesinde meydana
gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları.
Beyin urlarının neden olduğu baş ağrıları. Kahve tiryakilerinde
kahvesizlikten doğan baş ağrıları. Kabızlık çekenlerde görülen baş
ağrıları. Saralılarda görülen baş ağrıları. Çikolata, sarımsak, lahana,
yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik baş ağrıları.
Menenjit hastalığının neden olduğu baş ağrıları. Fazla miktarda şekerli
yiyecek yemekten doğan baş ağrıları. Diş hastalıklarının neden olduğu baş
ağrıları. Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrıları.
Baş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora
başvurulmalıdır.
Burun Akıntısı
Burun akıntısının nedeni; nezle, saman nezlesi,
sinüzit, müzmin nezle, alerjik burun iltihabı veya burna herhangi birşey
kaçmış olmasıdır. Ayrıca kızamık başlangıcında da görülür.
Egzama
Mayasıl diye bilinen egzama, derinin sulanması ile
meydana gelen bir iltihaptır. Tıp dilinde; Erythema pernio denir. Kaşıntı
ve kızartı ile ortaya çıkar. nedeni; ruhsal olabileceği gibi alerjik
tepkiler veya deriyi tahriş eden maddeler de olabilir. Bazı kimselerde de
ırsidir. Vücudun hemen hemen her yerinde görülebilir ve bulundukları yere
göre isimlendirilirler. Tedavinin ilk prensibi; üzülmemek ve egzamalı
yerleri kaşımamaktır. Ayrıca, su ve sabunlu sudan olduğu kadar uzak kalmak
da gerekir. Su yerine permanganatlı su ve rivanollu su kullanılır. Perhiz
yapılır. Acılı, baharatlı ve yağlı yenmez.
Göz Sulanması
Göze toz kaçması, çapaklanma, göz iltihabı, nezle
veya bazı alerjik hastalıklar göz yaşının fazlalaşmasına neden olur.
Şikayetler soğuk havalarda daha da artar. Doktora başvurmak gerekir.
Gözkapağı Şişliği
Gözkapakları, çoğunlukla fazla ağlama sonucu şişer.
Nezle veya kızamık sırasında da görülür. Bunlardan başka, kalp, böbrek,
hastalıkları veya beze iltihaplanmasının da bir işareti olabilir. Bazı
kimselerde de alerjiktir.
Kurdeşen
Tıp dilinde Ürtiker denilen kurdeşen, bir çeşit
alerjidir. Ciltte aniden başlayan ve birkaç saat süren dayanılmaz
kaşıntılarla kendini gösterir. Ciltte görülen küçük, kırmızı kabarcıklar,
bir süre sonra şişebilir. Bu belirtiler, bazen çok kısa zamanda geçer,
bazen de uzun süre devam eder. Nedeni, böcek veya arı sokması, bozuk
yiyecekler, bazı yiyecekler, bazı ilaçlar veya aşırı derecede
heyecanlamadır.
Saman Nezlesi
Ot veya bitki tozlarının neden olduğu bir çeşit
alerjik hastalıktır. Tıp dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir. Daha
ziyade, çiçeklerin açtığı aylarda görülür. Hastada şiddetli aksırmalar,
burun tıkanıklığı, gözlerde kızarma ve sulanma, fazla miktarda berrak
burun akıntısı ve öksürük görülür. Tedavinin ilk şartı, çiçeklerin açtığı
sıcak ve rüzgarlı günlerde kırlara gitmemek ve güneş gözlüğü kullanmaktır.
Sinüzit
Çene, alın ve şakak kemikleri içinde bulunan
ve buruna açılan içleri hava dolu boşlukların, sinüslerin iltihaplanması
sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Had ve müzmin olmak üzere iki çeşidi
vardır. Nedeni burun iltihabı, nezle, grip, alerji, burundaki şekil
bozuklukları veya buruna kaçan yabancı cisimlerdir. Hastanın yüzünde
zonklayıcı bir ağrı, burnunda tıkanma, akıntı ve baş ağrısıyla birlikte
gelen ateş görülür.
------------------------------------------------------------
Şeker Hastalığı
Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun
neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde diabet denir. Pankreas, kandaki
şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar.
Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere
depo edilir. Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır. Bu
miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir. Kandaki şeker
miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir. şeker
durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg. 140 mg. Orta
derecede 130 mg. 190 mg. Ağır derecede 160 mg. 215 mg. 2 çeşit şeker
hastalığı vardır. - şekersiz Diabet : Hipofiz bezinin arka tarafından
salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit
şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir. - Şekerli Diabet
: Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit
şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir. şeker hastalığını
doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur.
Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar. hastalığın başlangıcında
çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır. İdrar miktarı da artar. Kadınların
idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır. Ayrıca devamlı yorgunluk hali
görülür. İleri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri,
iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele
krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve
uykuda sayıklama görülür. şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar
sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt,
karaciğer hastalıkları, siroz olabilir. İki çeşit şeker koması vardır. -
Diabetik Koma : Daha ziyade şeker hastalarında görülür. Nedeni, insülin
verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek,
bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır. -
Şeker Eksikliği Koması : Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit
koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı
duygusallıkla başlar. Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok
miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir. şeker hastaları haftada
en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını
ılık bir havlu ile ovmalıdır. Kabız veya ishal olmamalıdırlar. Perhiz
yapmalıdırlar. Erken yatıp erken kalkmalıdırlar. Ağız, boğaz ve diş
sağlığına aşırı özen göstermelidirler. Masaj, beden hareketleri ve açık
havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler.
Altını Islatmak
Tıp dilinde Enuresis denir. Altına ve yatağına
işeyen çocuklar; genellikle anne ve babasından yeteri kadar sevgi ve ilgi
görmeyen çocuklardır. Hastalık, belli bir nedenden kaynaklanmıyorsa;
yapılacak iş, çocuğa ihtiyacı olan sevgiyi vermektir; ancak altını
ıslatmak, herhangi bir böbrek rahatsızlığı veya şeker hastalığından da
kaynaklanabilir. Bu nedenle doktora gitmek gerekir.
Baş Ağrıları
Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır.
Bunlar; şöyle sıralanabilir. Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan
kaynaklanan baş ağrıları. Göz, kulak veya burun hastalıklarından
kaynaklanan baş ağrıları. Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları.
Alkol kullanmanın neden olduğu baş ağrıları. Kafa bölgesinde meydana
gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları.
Beyin urlarının neden olduğu baş ağrıları. Kahve tiryakilerinde
kahvesizlikten doğan baş ağrıları. Kabızlık çekenlerde görülen baş
ağrıları. Saralılarda görülen baş ağrıları. Çikolata, sarımsak, lahana,
yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik baş ağrıları.
Menenjit hastalığının neden olduğu baş ağrıları. Fazla miktarda şekerli
yiyecek yemekten doğan baş ağrıları. Diş hastalıklarının neden olduğu baş
ağrıları. Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrıları.
Baş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora
başvurulmalıdır.
Gevşek Penis
Erkeklik organının sertleşmemesi, sağlık durumunun
bozukluğundan kaynaklanır. En önemli neden sinir bozukluğudur. Kendine
güvenememe, yorgunluk, içki, şeker hastalığı, uyuşturucu madde alışkanlığı
da diğer nedenler arasında sayılabilir. Tedavinin ilk şartı kötü
alışkanlıkları bırakmak, kendine güvenmek, temiz havada dolaşmak ve
yeterince gıda almaktır.
Gözbebekleri İltihabı
Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı
hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun
hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür. Tıp dilinde iritis
denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir. Hasta,
ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede
şiddetli ağrılar vardır. Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze
dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı
görülür.
İktidarsızlık
Erkeklik organının (penisin) yeteri kadar
sertleşmemesi sonucu, cinsel ilişkide bulunamamaya; halk arasında
iktidarsızlık, tıp dilinde ise empotans denir. Kendine güvenememek,
yorgunluk, tiksinti, sinir bozukluğu, alkolizm, şeker hastalığı, doğum
kontrolü için uygulanan metotlar veya aşırı şişmanlıktan kaynaklanır. Ilık
banyolar, açık havada dolaşmak ve dinlenmek başvurulacak ilk çarelerdir.
Katarakt
Göz merceğinin bulutlanıp, görmenin bozulmasına halk
arasında aksu, akbasma veya göze perde inmesi adı verilir. Çoğunlukla 50
yaşından sonra görülür. Nedeni göz yaralanması, şeker hastalığı, gözün
uzun süre ışığa maruz kalması, damar sertliği veya beze hastalığıdır.
Bazen doğuştan da olabilir. En çok rastlananı yaşlılığın neden olduğu
katarakttır.
Kısırlık
Erkek veya kadının döl vermemesi haline, halk
arasında kısırlık, tıp dilinde ise sterilite denir. Nedenlerini, erkek ve
kadında ayrı ayrı incelemek gerekir. - Erkeklerde KısırlıkNormal cinsel
ilişkide bulunmayan veya menisi olmayan erkeklere kısır denir. Psikolojik
etkenler, iktidarsızlık, erkek uzvunda görülen şekil bozukluğu, gereği
gibi tedavi edilmemiş belsoğukluğu, yumurtaların yerlerine inmemiş olması,
kabakulak hastalığı sırasında husyelerin iltihaplanmış olması kısırlığı
doğuran en başta gelen nedenlerdendir. - Kadınlarda Kısırlık Cinsi
münasebetlerin, hamile kalma ihtimalinin çok az olduğu zamanlarda
yapılması, fallop borularının tıkalı olması, döl yatağında görülen
hastalıklar, hormon salgılarının yetersiz olması, rahim veya dış üretim
organlarında görülen şekil bozuklukları, şeker hastalığı veya tiroid
bozuklukları, beden yorgunluğu, sinir bozukluğu en başta gelen
nedenlerdendir. Çocuk sahibi olmayan eşlerin, tepeden tırnağa kadar
muayene olup, gerçek nedenleri, tespit ettirmeleri gerekir.
Nefes Kokusu
Tıp dilinde halitosis denilen nefes kokusunun
nedenleri çeşitlidir. Genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır: -
Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar - Burun
veya sinüz hastalıkarı - Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik
iltihabı - Kusma veya uzun süreli perhizler Diğer taraftan şeker
hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar sırasında da nefes kokusu
hissedilir. Herşeyden önce, ağız temizliğine çok dikkat etmek gerekir.
Çürük dişler tedavi ettirilmeli, yenilen ve içilen şeylerin kokusuz
olmasına dikkat edilmelidir. Hergün temiz havada yürümek de faydalıdır.
Kısa sürede geçmeyen nefes kokularında bir doktora başvurmak gerekir.
Nevralji
Sinir ağrısına tıp dilinde nevralji denir. Bilhassa,
yüzde ve başta hissedilir. Ama vücudun diğer taraflarında da bulunabilir.
Nedeni soğuk algınlığı, şeker hastalığı, damar sertliği, veya ağrı yapan
sinir yakınında meydana gelen herhangi bir hastalıktır.
Nikris Hastalığı
Halk arasında gut veya damla hastalığı tıp dilinde
ise podagra denir. Özellikle fazla içki içen ve fazla kırmızı et
yiyenlerde görülür. Daha fazla erkeklerde rastlanır. El, ayak başparmağı,
diz ve dirseklerde şişkinlik meydana gelir. Ağrı da vardır. Buraları
dokunulmayacak kadar hassaslaşmıştır. Ateş 39,4 dereceye kadar yükselir.
Tedavinin başarılı olması için mutlaka yatak istirahati gerekir. Gıda
rejimi uygulanır. Acılı, tuzlu, sirkeli ve şekerli yiyecekler terkedilir.
Alkol ve sigara bırakılır. Dana, koyun ve kuzu eti yenmez. Diğer etler,
yağ, nişastalı yiyecekler mümkün olduğu kadar azaltılır. şeker yerine bal
kullanıllır. Az patates, yağsız beyaz peynir, yağsız süt, yoğurt, enginar,
havuç, kereviz, kiraz, lahana, fasulye, zeytin, maydanoz, armut, çilek,
erik, kara turp, üzüm, domates, ve pırasa yenilebilir. Ayrıca mümkün
olduğu kadar çok limon suyu içilir.
Saç Dökülmesi
Günde, normal olarak 80 saç kılı dökülür. Bundan
fazla dökülme yaşın ilerlemiş olması, bazı ateşli hastalıklar, tiroid
hastalıkları, kansızlık, verem, şeker hastalığı gibi bütün vücudu
etkileyen hastalıklardan sonra görülür. Tıp dilinde alopesi adı verilen
saç dökülmesi; basit saç dökülmesi ve pelad olmak üzere iki çeşittir.
Semizotu
Mide ve barsak kanamalarında ve kanlı idrarda
faydalıdır. Kanı temizler. şeker hastalığında susuzluğu giderir.
Uykusuzluk, sinir ve zihin yorgunluğunda faydalıdır.
Sık Sık İdrara Gitme
Günde 4 veya 6 kez idrara gitmek normal sayılır. Bu
sayı, içilen su miktarına göre değişir. Toplam idrar miktarı, 8 su bardağı
kadardır. Bu miktarda ve idrara gitme sayısında fazlalık olduğu zaman
gençlerde şeker hastalığı, ihtiyarlarda böbrek hastalığı veya prostat
büyümesi düşünülebilir.
Şişmanlık
Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan
kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir metabolizma
bozukluğudur. Tıp dilinde obesite denir. İstatistiklere göre şişmanların
daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar sertliği, kalp
hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği,
akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıkların tehdidi altında
bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenle şişmanlıktan kurtulmak için
diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir.
Verem
Akciğer veremi, tüberküloz, fitizi diye
bilinir. Nedeni, koch basili denilen ufak kıvrık içinde küçük noktacıklar
görülen çomak şeklindeki verem basilidir. Verem mikrobu insan vücuduna
çeşitli yollardan girebilir. Bu yolların başında, solunum yolları gelir.
Hastalık, çoğunlukla veremlinin balgamı veya veremli ineklerin sütü ile
bulaşır. Sağlık şartlarına uymamak, aşırı yorgunluk, üzüntü, grip,
boğmaca, kızamık veya şeker hastalığı vücudun direncini kaybetmesine ve
hastalığın ihtimalinin artmasına neden olur. Verem, üç devrede gelişir.
Birinci devrede, hastada genel yorgunluk, iştahsızlık, sırt ağrıları,
öksürük, ve 38 dereceye varan ateş görülür.Verem basili bu devrede
tüberkül adı verilen iltihaplı bölgeler oluşturur. İkinci devrede hiç bir
belirti görülmeyebilir. Fakat basiller bütün vücuda yayılarak deri,
eklemler, kemikler, böbrekler, bağırsaklar, karın ve beyin zarına
yerleşirler. Bu devrede tedaviye başlanmamışsa, vücudun direnci azalmaya
başlar. Üçüncü devrede, varem basilleri kan veya lenf kanalları yoluyla
yayılmaya devam eder. Hastada, yorgunluk, balgamlı öksürük, akşamları
yükselen hafif ateş, iştahsızlık ve gece terlemeleri görülür. Bu devrede,
tedavi edilmezse, diğer akciğer de hastalanabilir. Tedaviye 4 ila 9 ay
kadar devam etmek gerekir. Tedavinin ilk şartı temiz ve açık hava, bol
gıda ve üzüntüsüz bir hayattır.
------------------------------------------------------------
Gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu
ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir.
Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler,
hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda
çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk
çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar,
karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya
romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek
gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı,
iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk
görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler
özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve
istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif
yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş
ve çok çiğnenerek yenir.
Kusmak
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile
dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok
nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve
ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı
ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç
tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve
çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma
görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi
nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey
yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir.
Mide Ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması
sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir. Sinir bozukluğu, midede
asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti,
karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları, sindirilmesi
güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden fazla sigara, çay,
kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçların
uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler arasındadır.
Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi vardır. Hastanın
ağzına, sık sık ekşi su gelir. Tat alma duygusu hafiflemiştir, dil
paslıdır, hastanın rengi solmuştur. Karnın üst kısmına bastırılınca, acıma
hissedilir. Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye
geçilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide
ağrıları başgösterir. Baş dönmesi ve terleme de görülür. Bu devrede, kusma
ile bir miktar kan da görülebilir. Bazı kimselerin büyük abdestleri katran
gibi olur. Bu işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir. Mide ülseri,
bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal
alır. Ağrı ve kanamalar artar. Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de
tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur. Bu
durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün üzüntülerden
sıyrılmaya gayret sarfetmektir. Sonra tedaviye yardımcı olmak amacıyla
aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir. - Tedavi süresince istirahat
edin - Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin - Bağırsaklarınızın
düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın - Sigara, çay, kahve ve alkolü
bırakın - Diş sağlığına önem verin - Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta,
kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve
patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin.
Onikiparmak Bağırsağı Ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne
onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak
bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir.
Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat,
gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra
kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon
dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk
yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve
bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı
olur. Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder.
Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de
görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da
göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar
aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran
nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat
etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir.
Öksürük
Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın
boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan
öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru öksürük Nezle, boğaz iltihabı,
bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit,
ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin
hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru
öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya
ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan
kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür. - Balgamlı öksürük
Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam
çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük;
Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya
tüberküloz'un bir işareti olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal
edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
------------------------------------------------------------
Guatr
Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan ve
boynun ortasında, yutkundukça aşağı yukarı hareket eden şişlikle kendini
belli eden bu hastalığa guşa veya cedre de denir. Tıp dilindeki adı
strumadır. guatr, özellikle geceleri nefes darlığı yapar. Bazen de
rahatsız edici öksürüklere neden olur. İki çeşit guatr vardır. Basit guatr
: Bu çeşit guatrda tiroid bezi balon gibi şişer. Nedeni alınan iyotun
yetersiz olmasıdır. Dağlık bölgelerde oturanlarda, ergenlik yaşlarında ve
hamilelerde çok görülür.
Yumrulu Guatr
Bu çeşit guatrda, tiroid bezinin iki yanında
kabarıklık veya üzüm salkımını andıran şişlikler görülür. Her iki çeşit
guatrda da endişelenecek bir durum yoktur. Ancak tedaviye erken başlamak
gerekir. Yemeklerde iyotlu tuz kullanmak, mümkün olduğu kadar çok balık,
pırasa, kuru erik, yumurta, taze fasulye, pazı, soğan, sarmısak, dut veya
dut kurusu, havuç yemek; inek sütü, erik hoşafı, ve havuç suyu içmek çok
faydalıdır. Ayrıca kabız olmamaya gayret etmek gerekir. Lahana, mısır ve
turp da yenmemelidir.
Titremek
Tıp dilinde tremor denilen titremek, irade
dışında meydana gelen bir hastalık belirtisidir. El ve ayak titremesi;
daha ziyade, nevroz, isteri veya nevrasteninin belirtisidir. Hafif
titremeler, genellikle, guatr, alkolizm, kurşun veya cıva zehirlenmesi ya
da ihtiyarlığın işaretidir. Şiddetli titremeler parkinson hastalığı ve
uyku hastalığında görülür.
------------------------------------------------------------
Deri Kanseri
Deri üzerinde ufak bir şişlik veya bir türlü
iyileşmeyen bir yara şeklinde başlayabilen bir çeşit kanserdir. Şişlik,
başlangıçta ufak bir yumru şeklindedir. Bir süre sonra aynı yer açılır ve
yara haline dönüşür, sonra kabuk bağlar. Bu gibi durumlarda telaşlanmamak;
ancak acele etmek gerekir. Erken tedavi edildiği takdirde iyileşir.
Kanser
Kanser; anormal
vücut hücrelerinin başıboş kontrolsüz bir şekide üremeleri ile meydana
gelen bir çeşit hastalıktır. Başka bir deyişle vücutta meydana gelen kötü
tümörlere kanser denir. kanser hücreleri, ya etraftaki dokuları istila
ederek ya da ak veya kırmızı kan damarları ile vücudun diğer taraflarına
yayılır. Buna metastaz (yavrulama) denir. kanserin esas nedenini
bilinmemekle beraber, hava kirliliği, ve sigaranın kansere zemin
hazırlayıcı oldukları ileri sürülmektedir. kanserden korkmayınız, geç
kalmaktan korkunuz! Bu nedenle aşağıdaki belirtilerin biri görüldüğü zaman
doktora başvurunuz. - Makat veya rahimden gelen anormal kanama veya
akıntılar - Göğüslerde veya vücudun herhangi bir yerinde görülen ve ele
gelen şişlik veya sertlikler - İyileşmeyen yaralar - Ses kısıklığı veya
belirli bir sebebi olmayan öksürük - Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları -
Ben ve siğillerde görülen değişmeler. Bu işaretlerin herhangi biri iki
haftadan fazla devam ederse mutlaka doktora başvurmak gerekir. kanserin
görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilmiştir. - Beyin
ve omurilikte %1 - Ciltte %10 - Tenasül yollarında, erkeklerde %10,
kadınlarda % 6 - Memelerde %14 - Sindirim sisteminde %25 - Solunum
yollarında, erkeklerde %2, kadınlarda %3 - Karaciğer ve safra kesesinde %3
- Diğer organlarda %8 Bu bilgilerin ışığı altında, akciğer, deri, dil,
dudak, gırtlak, mide, incebağırsak, kalınbağırsak, mesane, meme, ve
prostat daha fazla görüldüğü söylenebilir. kanser tedavisinde uygulanan
makro biyotik gıda rejiminin çok etkili olduğu, bu rejimi uygulayan
hastaların iyileştikleri ve sağlıklı kimselerin de kanser olmadıkları
ileri sürülmektedir. Makro-biyotik Gıda Rejimi: Bir günlük gıdanın, %60'ı
buğday, arpa, mısır, darı, esmer pirinç veya çavdar unundan yapılmış
gıdalardan seçilir. %23-25'i hayvan gübresiyle gübrelenmiş bahçelerden
toplanmış taze ve olgun meyvelerden, patates, patlıcan, ıspanak, veya
domatesten seçilir. %5-10'u tahıl veya sebze çorbalarından seçilir.
%10-15'I deniz ürünleri arasından veya soya fasulyesi, taze fasulye,
kırmızı pancar veya şalgamdan seçilir. Haftada bir kere beyaz etli balık
yenebilir. Ancak her hafta pişirme şeklini değiştirmek gerekir. Haftada
iki kere de fazla şekeri olmayan meyveler yenebilir. Çay içilebilir.
Aşağıdaki yiyecek ve içecekler de yasaktır. Beyaz unla yapılmış ekmek,
pasta gibi şeyler, beyaz pirinç, tavuk, peynir, yumurta, konserveler,
dondurulmuş yiyecekler, şeker, üzüm, şekerli meyve suları, olgunlaşmış
meyve ve sebzeler, kuru fasulye, ve kuru bezelye, mercimek, mantar,
pekmez, bulama, çikolata, kakao, gazoz dahil bütün meşrubatlar, ve alkollü
içecekler, turşu, sirke, hardal, sofra tuzu, bayat yiyecekler, sığır eti.
Yukarıda anlatılan gıda rejimi hiç aksatılmadan uygulanmalıdır.
Prostat Kanseri
Prostat bezinin genişleyip, büyümesi sonucu ortaya
çıkan bir hastalıktır. Hastanın karın bölgesinin alt kısımlarında ve bacak
aralarında ağrı vardır. Bazen sırtta ve kollarda da ağrı hissedilir.
Doktor tedavisi gerekir.
Rahim Kanseri
Çoğunlukla rahim boynunda ve vajinanın
başlangıç kısmında meydana gelen bir hastalıktır. Çok düşük yapan veya çok
doğuran kadınlarda daha fazla görülür. Tıp dilinde uterus kanseri denir.
Vajinadan kan veya fena kokulu akıntı gelir. Böyle durumlarda, vakit
kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.
Çekum (caecum)
İncebarsakla kalınbarsağın birleştiği yerdeki
kesedir. Bu bölgede, iltihaplanma, ülserasyon veya kanser görülebilir.
Dil İltihabı
Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın
nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk
şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır. İhmal etmemek gerekir.
Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora
başvurmak gerekir. Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri
tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
Kan Tükürmek
Tıp dilinde hemoptizi denilen kan tükürmek, önemli
bir hastalığın habercisidir. Akciğer kanseri, verem, bronşit, mitral
darlığı veya zatürreeden şüphelenilir. Ancak dişeti kanaması gibi pek
önemli olmayan bir durumda olabilir. Bu nedenle, hastanın sırtına bir
yastık konup, oturtulur. Vakit kaybetmeden doktor çağrılır.
Kansızlık
Tıp dilinde anemi denilen kansızlık, kandaki kırmızı
hücrelerin veya hemoglobin denilen kırmızı maddelerin ya da her ikisinin
de azalmasıdır. En önemli nedeni yeteri kadar beslenememektir. Ayrıca,
müzmin basur kanamaları, aybaşı kanamalarının haddinden fazla olması,
doğuştan olan bazı hastalıklar, romatizma, lösemi ve kanserde de görülür.
Kansızlığın tipik belirtileri şöyle özetlenebilir. Yüzde solgunluk, nefes
darlığı, çarpıntı, halsizlik, ve ayak bileklerinde şişkinlik görülür.
Hastanın burnu sık sık kanar, dilinde acılık vardır. İştahsızlık ishal ve
bazen de kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, istirahat, temiz hava ve kan
yapıcı gıdalar yemektir.
Kusmak
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile
dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok
nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve
ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı
ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç
tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve
çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma
görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi
nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey
yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir.
Lösemi
Halk arasında kan kanseri denilir. Kandaki
alyuvarların aşırı derecede çoğalması sonucu meydana gelir.
Mastektomi
Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle
alınmasıdır. Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır.
Metastaz
Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin,
vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır
------------------------------------------------------------ |