~ Sağlık Bilgi Merkezi ~
  Erkek Cinsel Sağlık
 

ERKEK CİNSEL SAĞLIK

Erken Boşalma Tedavi Yöntemleri

Kırk-kırk beş yaş altındaki erkeklerin en çok şikayetçi oldukları cinsel sorunu erken boşalmadır. Erkek cinsel sorunları içinde birinci sırada gelmektedir. Erken boşalma olayı, erkeğin ve eşinin boşalmayı arzuladığı andan daha önce boşalmasıdır. Aslında erken boşalma, bir bozukluk, bir patoloji olmaktan çok fizyolojik olayların göreceli olarak beklenenden daha hızlı seyretmesi ile olmaktadır.

Bazı erkekler cinsel yaşamlarının ilk başlangıcında daha erken boşalırken gittikçe boşalmayı kontrol ettiklerini ve daha geç boşalmaya başladıklarını, ancak aniden erken boşalmanın bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirtmektedir. Bir kısmı ise başlangıçtan beri hep çabuk boşalmaktan şikayet etmektedir. Sonuçta boşalma zamanı objektif zaman ölçüsü ile belirlenmekten çok, hastaların algılayış, ya da kabulleniş biçimi ile ilgilidir.

Bir genelleme yapmak gerekirse, 30 yaş altındaki erkeklerde cinsel ilşki esnasında vajinaya duhul gerçekleştikten sonra 1-3 dakika içinde boşalma olması beklenen bir durumdur. Erkeğin boşalmasını hızlandıracak çeşitli etmenler söz konusudur. Ne kadar genç olursa, o derecede erken boşalması beklenir. Yine heyecan düzeyine bağlı olarak ve bununla ilişkili bir şekilde eşinin daha istekli, uyarıcı olması ve heyecan uyandırması ile boşalma süresi kısalır. Önceki boşalmadan sonra aradan geçen süre uzunsa, erkeğin boşalmasını kontrol etmesi zorlaşır ve daha çabuk orgazma ulaşır. Birleşme esnasındaki gidip gelmeler hızlandıkça boşalma ihtimali de artar. Kaygılı, sinirli ruh hali erken boşalma nedenleri arasındadır.

Sonuçta yeni evlenmiş, uzun süredir veya hiç cinsel ilişkide bulunmamış, genç, cinsel heyecanı yüksek, istekli bir adam, biraz heyecanlı, biraz tedirgin bir şekilde hızlı bir cinsel birleşmeye meylederse erken boşalma riski altındadır. Evliliklerin çoğunda böyle anlar olması hiç de şaşırtıcı olmamalıdır.

Peki karşılıklı memnuniyet içinde bir cinsel hayat sürdürürken birden ortaya çıkan erken boşalma sorunu neden oluyor? Cinsel ilişkide rol alan tüm fizyolojik olayların zihinsel fonksiyonların ve duyguların kontrolü altında olduğunu unutmamak gerekir. İnsan cinsel işlevi yerine getiren bir robot değildir ki, programlandığı şekilde devam etsin. Her şey normal seyrinde giderken bir akşam eve günün stresinden bunalmış, yorgun ve sıkıntılı bir halde geldiğinizi düşünün.

Eşinizle cinsel ilişki içine girdiğiniz zaman dahi bir yığın sorun zihninizi kurcalamaya devam ediyor. Kısa süren bir sevişme erken boşalma ile sonlanıyor. Daha sonraki gecelerden birinde eşinizle tekrar yatağa girdiğinizde aynı stresi yaşamıyorsunuz, ama bu sefer acaba yine başarısız mı olacağım, boşalmamı kontrol edebilecek miyim? gibi sorular aklınıza geliyor. Bu kaygı sizin öncekinden daha erken boşalmanıza yol açacaktır. Böylece bir kısır döngü içine girersiniz; başarısızlık korkusunu takip eden performans anksiyetesi ve onun sonucunda yine başarısızlık olan bir kısır daire.

Erken Boşalmanın Tedavisi
Boşalmayı geciktirmek amacı ile çeşitli ilaçlar denenmiştir. Lokal uyuşturucu kremler veya spreyler bunların başında gelmektedir. Ancak sadece penisin üzerindeki sinir uçlarını uyuşturmak fazla yarar sağlamaz. Sertleşme ve boşalma tüm otonom sinir sistemini ilgilendirmektedir. Esas büyük cinsel organın iki bacak arasında değil, iki kulak arasında olduğunu söyleyenlerin iddiasını hafife almamak gerekir.

Ayrıca bu tür ilaçlar, lokal uyuşturucu etkisi ile boşalmayı geciktirmekten çok penisin duyarlığını azalttığı için, temastan duyulan cinsel zevki azaltmaktadır. Bu lokal uyuşturucu maddeler cinsel birleşme esnasında vajen duvarından emilerek bu dokuların hassasiyetini azalttıklarından, kadının orgazm olmasında gecikmeye yol açmakta ve sorunu adeta pekiştirmektedir. Bu yüzden bu tür sprey ve kremler tıbbi pratikte terk edilmiştir.

Son zamanlarda depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etki olarak boşalmayı geciktirdiği fark edilmiş ve bu ilaçlar tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Bu ilaçlardan hastalar yarar görmektedir. Ancak boşalma kontrolünde sırf ilaca dayalı bir tedavi yararlı olsa da, ömür boyu ilaç kullanmanın zorluğu nedeniyle cazip görülmemektedir. Aslında boşalmayı kontrol edebilme bir öğrenme sorunudur. Hastanın bu öğrenimine yardımcı olmak amacıyla ilaçla tedavi edilmesi, veya daha doğru bir ifade ile, tedaviye ilaç eklenmesi doğru bir yaklaşımdır. Amcak esas olan, erkeğin kendini ve eşini memnun edecek şekilde boşalmasını kontrol edebilmeyi öğrenmesidir.

Prezervatif kullanılmasının boşalmayı geciktirmede yararlı olduğunu ifade edenler vardır. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmıyorsa, sırf boşalma kontrolü için prezervatif kullanılması çok cazip değildir.

Her erkeğin aynı duyarlıkta olmadığı, aynı cinsel tepkiyi vermediği bir gerçektir. Yukarıda belirtildiği gibi, fazla cinsel heyecan duyan ve psikolojik anksiyete içindeki erkekler daha erken boşalır. Öyleyse, boşalmayı kontrol etmek öğrenimi içinde öncelikle cinsel heyecanı yatıştırma ve sakinleşmek gelir. Hem zihnen hem bedenen gevşemek, sakinleşmek önemli oranda yardımcıdır. Sık cinsel birleşmede bulunmak boşalma aralarını ve dolayısı ile duyarlılığı azaltacaktır.

Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır . Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı bir pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir.

Tedavi için önerilen en basit yöntem, sevişme esnasında erkeğin boşalma anına yaklaştığını hissettiği zaman, penisin ucunu iki parmağı arasında sıkarak vücuttaki cinsel heyecanın azalmasını bir süre beklemesi ve yeteri kadar gevşedikten sonra tekrar sevişmeye başlamasıdır. Bu yöntem uygulanırken bekleme anında derin derin nefes alınmasının da yararı olmaktadır. Ayrıca seks terapistleri tarafından bu tür şikayeti olan çiftlere bir takım öğrenme egzersizleri yaptırılmaktadır.

Erken boşalma sorunu yaşayan partnerinize yardım rehberi
Sevişme süreniz, partnerinizin erken boşalma problemi yüzünden
çok mu kısa sürüyor? Bu problem yüzünden sevişmeleriniz eski heyecanını yitirdi mi? Oysa sevişme süresini uzatmak ve erken boşalmayı önlemek pekala mümkün!

Erken boşalma, sık rastlanan ama kolay tedavi edilebilen cinsel sorunlar arasında yer alıyor. Psikolojik tedavi ve birkaç basit teknikle erken boşalma endişesinden sıyrılıp, sevişmenin sizin için doğal bir zevk halini almasını sağlayabilirsiniz.

Bu konuda yapılan araştırmalar her iki erkekten birinin hayatının belli bir döneminde erken boşalma sorunu ile karşılaştığını gösteriyor . Aslında erken boşalma, kişiden kişiye değişen bir kavram. Bazıları 30 saniyede boşalırken, bazıları bunu daha uzun sürdürebiliyorlar. Uzmanlar ortalama sevişme süresinin evli erkekler için üç dakika civarında olduğunu söylüyor. Gerçekte partneriniz sevişmeyi, başlar başlamaz sonlandıramıyorsa, erken boşalma sorunu yok demektir.

Erken boşalma tıp literatürlerinde, sevişme esnasında varılan doruk noktasını, eşini tatmin etmeyi bekleyecek kadar uzatamama olarak tanımlıyor. Bazı erkekler, kadının orgazmı yaşayabilmesi için vajinal ilişkinin yanı sıra elle uyarımın da gerekli olduğu gerçeğini görmezlikten geliyor. Bu da cinsel iletişimsizliği başlatan süreçte yapılan en ciddi hatalar arasında yer alıyor. Sonuç olarak erkek kendini kontrol edemediği için büyük bir suçluluk duygusuna kapılıyor.

Sinir sistemine de bağlı
Batılı bilimadamları erken boşalmanın anormal bir durum olmadığını, bu karakterin bize atalarımızdan geçtiğini söylüyorlar. Erken boşalmanın merkezi sinir sistemiyle yakından ilgili olduğunu da…. Sinir sistemimiz iki kısımdan oluşur. İstemimiz dahilinde çalışan kısmı cinsel ilişki sırasında sertleşmeyi, istem dışı çalışanı ise boşalmayı yönetir.

Sağlıklı bir erkekte her iki kısım uyumlu bir şekilde çalışır ve günlük davranışları yönetirler. Erken boşalan bir erkekte büyük bir olasılıkla istemdışı sinirler daha baskın, uzun süre ereksiyon halinde kalanlarda ise istem dahilindeki sinirler daha baskın çalışır. Ayrıca erkeğin kişilik özellikleri de cinsel hayatında önemli rol oynar. Örneğin romantik tipli ve cinsel içgüdüleri zayıf olanlarla, mantığıyla hareket eden erkekler, erken boşalma riskiyle daha fazla karşı karşıyadır.

Mastürbasyonun etkisi
Uzun süre ereksiyon halinde kalamamanın temel sebeplerinden biri de mastürbasyonu fazlaca deniyor olmak. Eğer bir erkek 13 yaşında kendi kendini tatmin etmeye başlıyor ve bunu sıkça yapıyorsa, 20′li yaşlara geldiğinde karşı cinsle girdiği cinsel ilişkilerde problemler yaşama olasılığı oldukça yüksektir. Çünkü erkek küçük yaşlardan beri kendini bu şekilde boşalmaya şartlamıştır ve cinsel ilişkiye başladıktan sonra tek amacı bunu bir an önce sonlandırmaktır. Diğer bir neden de kadının cinsel isteksizliğidir.

Tedavi yöntemleri
Erken boşalma, tedavisi en kolay cinsel sorunlardan biri. Eşlerin beraberce katılacağı bir psikolojik terapide, tedavinin başarı ile sonuçlanma şansı yüzde 90 oranında artabiliyor. Bugün için bilinen tedavi yöntemleri ise şunlar:

Lokal uyuşturucular
Penis ucunun hassasiyeti lokal uyuşturucularla azaltılabilir. Bunları çok sık kullanmak da sakıncalıdır. Bu yüzden geciktiricileri nadiren kullanın ve kullandığınız zaman prezervatif takmayı ihmal etmeyin.

Lokal baskı uygulamak
Erkek doruğa yaklaştığını hissettiği anda kendini geri çeker ve penisin ucunu parmaklarıyla 3-5 saniye sıkarsa boşalma geciktirilebilir. Bu yöntem ereksiyonu yüzde 10 ile 30 oranında azaltır ve belli bir süre uygulandığında erkeğin kendini kontrol yeteneğini artırır.

Çin tekniği
Eski çağlarda Çinliler, boşalmayı geciktirmek için “Oynak Yol” adını verdikleri yöntemi uygularlardı: Erkek boşalacağını anladığı zaman sol elin baş ve orta parmaklarıyla, testis ve anüs arasında kalan bölgeyi derince bastırır. Bu arada nefesini ona kadar sayarak tutar ve verir. Bir-iki kez tekrarlandığında erteleme gerçekleşir.

Beyninizi kullanın
Zamansız bir boşalmayı engellemek istiyorsanız, o an başka şeyler düşünmeye çalışın. Örneğin 50′ye kadar sayın, o gün ne yediğinizi düşünün ya da günlerden hangisi olduğunu hatırlamaya çalışın.

Düzenli cinsel ilişkiler
Erkeğin penisi uyarılmaya karşı çok hassas olduğu için sık sık ilişkiye girmezse uyarılma eşiği azalıyor ve eski halini koruyamıyor ve doğal olarak daha erken boşalıyor. Eğer düzenli bir ilişki varsa, büyük bir ihtimalle bu sorun kendiliğinden ortadan kalkabilir.

------------------------------------------------------------

Erkek Üreme Organları

Penis: Baş ve gövdeden oluşur. Sanıldığı gibi kas parçası değildir. Deri ile çevrelenmiş, içi küçük boşluklarla dolu süngerimsi bir organdır. Bu boşluklara kan dolması penisin büyüyüp sertleşmesini (ereksiyon) sağlar ve bu durum, kan orada kaldıkça devam eder.

Baş dediğimizse gövdeyi oluşturan süngerimsi yapılardan birinin genişlemiş devamıdır. Sünnetli erkeklerde deri ile kaplı değildir. Ucundaki açıklık idrar yolunun dışarı açıldığı yerdir. İdrar yolu ile hem idrar hem meni dışarı atılır.

Yumurtalık Kesesi: Kadınlarda yumurtalıklar karın içindeyken erkeklerde dışardadır. Deri ve ince kas tabakasından oluşur; kas tabakası kasılıp gevşeyerek sıcağa, soğuğa ve bazı diğer durumlara bağlı olarak büyüklüğünün değişmesini sağlar. Normal olarak, bir yumurtalık (soldaki) kesenin içinde daha aşağıda yer alır. ( Yani kesenin iki tarafı aynı hizada olmayabilir. )

Bütün bu dış organları kaplayan deri, vücudun diğer kısımlarını kaplayandan daha koyudur. Ergenlik çağında bu bölgede gelişmeyle birlikte kıllanma da olur. Bu gelişmenin sabit bir yaşı yoktur, kişiye göre değişir. Gelişme, yumurtalıkların ve penisin büyümesi ve kıllanma ile kendini gösterir. ( Bunlarla birlikte vücudun diğer bölgelerinde de kıllanma, seste kalınlaşma gibi bazı değişiklikler olur.) Bu değişikliklerin hiçbirinin 14 yaşında gelişmemiş olması doktora başvurmayı gerektirir.

Uyarılmamış penis büyüklüğü ortamın sıcaklığından, duygusal gerginliklerden, derialtı yağ dokusu miktarından etkilenir. Kişiden kişiye farklılıklar gösterdiği gibi koşullara göre bir kişide de boyu sabit değildir. Bu farklılıklar penis uyarılıp büyüdüğünde çok belirgin değildir. Çünkü uyarılmadan daha küçük olan penisler uyarıldıklarında daha fazla büyürler. Ortalama veya normal büyüklük bilimsel çalışmalarla gösterilmemiştir. Kulaktan kulağa dolaşan ölçü ve sayılar, bir gerçekten çok, hayal ürünüdürler.

Erkek İç Cinsel Organları

Yumurtalıklar (testis): Erkekte yumurtalıklar kese içinde yer alırlar. Başlıca görevleri hormon ve döllenme hücresi üretmektir. Erkek döllenme hücresi, sperm, dişideki karşılığı olan ovum ile birleşerek daha sonra bölünerek büyüyen ve insanı oluşturan hücreyi oluştururlar. Hormonlar, vücuttaki organların uyum içinde çalışmasını sağlayan maddelerdir. Vücutta pek çok yerden pek çok hormon salgılanır. Erkek yumurtalığından erkek cinsiyet hormonları salınır; bunlara androjenler denir, en bilineni testosterondur.

Bu hormonların başlıca görevleri : anne karnındaki erkek çocuğun iç ve dış organlarının cinsiyetine uygun gelişmesini sağlamak, ergenlik çağında yetişkin erkek vücuduna yönelik bazı değişikliklerin gerçekleşmesini ve bunların yaşam boyu devamını sağlamaktır. Bu hormonların azlığı veya çokluğu kişinin “erkeklik” derecesini belirlemez.

Yumurtalıklar, bir zar içine sıkıştırılmış küçük kanalcıklar yumağıdır. Bu kanallarda hem sperm hem de hormonlar üretilir. Spermleri oluşturacak hücreler doğumda da yumurtalıklardadırlar, ama gelişme ve olgunlaşma için ergenlik çağında hormonlarda meydana gelen artışı beklerler. Yeterli hormon seviyesiyle yumurtalıkta sperm olgunlaşması sürekli devam eder. Spermlerin olgunlaşması ( ileri doğru yüzme yeteneği kazanması vs. ), yumurtalıktan çıktıktan sonra takip ettikleri sperm kanallarında da devam eder. Bu kanalın genişlediği karın içinde bir bölümde sperm depolanır. Bir spermin buraya gelmesi yaklaşık 70 gün sürer. ( Yani uyarıldığında ya da boşalma durumunda hemen üretilmezler. )

Salgı bezleri: Sperm olgunlaşırken ve olgunlaştıktan sonra yaşamını devam ettirmek için bazı salgılara gereksinim duyar. Salgı yapan pek çok bez sperm kanalı çevresine dizilmiştir. Bunlar bazı özel kanallarla sperm kanalına ya da idrar yoluna açılarak spermlerle karışırlar, böylece meni oluşur.

Bu bezlerden biri de prostattır. Prostat ceviz büyüklüğünde bir organdır. İdrar yolunun idrar torbasından çıktığı yerde idrar yolunu çevreler. Salgısı sperm için önemlidir.

Cinsel uyarılma fiziksel temasla veya uyarıcı şeylerin görülmesi, düşünülmesi ve düşlenmesiyle olur. Fiziksel uyarılar yalnızca cinsel organlarla sınırlı değildir; her bölgenin hassasiyeti kişiye göre değişir. Uyarılara karşı daha hassas olduğu bilinen başlıca yer penisin baş kısmıdır. Penis çevresi, yumurtalık kesesi, anüs çevresi de oldukça hassas uyarım alanlarıdır.

İç organlar da uyarılma kaynağı olabilirler; prostat, diğer salgı bezleri, idrar yolları ve yumurtalıklar uyarıldıklarında cinsel haz uyandırabilirler. Yumurtalık kesesi ve testisin duyarlılığı da bilinmektedir.

Uyaranlar sinir yollarıyla üst merkezlere, beyine iletilir. Bu merkezler kan akımını penise yönlendirirler, içi kanla dolan odacıklar penisin boy ve çapının artmasını (ereksiyon) sağlarlar. Kanın geri dönüşü de zorlaştığından uyarımlar sürdükçe penisi gergin kalır. Benzer merkezlerden gelen emirler cinsel uyarılmanın ileri safhalarında idrar yolu boyunca dizilmiş bezlerden salgı yapımını arttırırlar. Bu salgılar berrak az miktarda bir sıvı olarak dışarı boşaltılırlar. Bu öncü sıvının kayganlaştırıcı etkisi vardır. Az miktarda da olsa bu sıvı sperm ve cinsel yolla bulaşan hastalık etkeni taşıyabilir.

Cinsel uyarımlar doruğa ulaştığında başka bir merkezden gönderilen emirler depolanmış sperm ve salgıların idrar kanalına akmasını sağlar. Karışımın yol açtığı doluluk cinsel uyarımı oldukça arttırır. Bu kasık çevresindeki bazı kasların ardarda şiddetli kasılmalarına yol açar, böylece karışım (meni) dışarı atılır. İşte bu son anlatılanlara erkek orgazmı denebilir. Cinsel uyarımın sona ermesiyle bir iki dakika içinde ereksiyon sonlanır.

Boşalındığında çıkan sıvı, meni, beyaz, sarı veya grimsi, yapışkan, çok akıcı olmayan bir karışımdır. İçinde 120-600 milyon sperm vardır, hacmin çoğunu salgı bezlerinin salgıları oluşturur. Miktarı ardarda her boşalmada azalır.

------------------------------------------------------------

Penis Ağrısı ve Şişmesi

Parafimoz: Sünnet derisi kendi kendine penisin arka tarafına doğru öne gelmeyecek şekilde büzüldü ve çok şişti. Bu durum antibiyotikle veya tam ya da kısmi sünnetle tedavi edilebilir.

Balanit: Penisinizin ucu iltihaplandı ve tahriş oldu. Buna mantar veya bakteri enfeksiyonu veya kimyasal tahriş (giysilerde kalan kuru temizleme maddeleri) neden olur. Çoğunlukla sünnet olmamış veya şeker hastası erkeklerde meydana gelir. Antibiyotik almanız, hayalarınızı temizlemeniz ve ağrı giderici merhem kullanmanız gerekebilir.

Priapizm: Hiçbir neden yokken, cinsel arzu veya faaliyette bulunmadan ereksiyon oluyor. Buna genellikle penisi sertleştiren kanın ani ve çoğu kez bilinmeyen bir nedenle boşalmaması yol açabilir. Bazen bir hastalık ya da omurilik sinirlerinin yaralanması, bezlerdeki bir durum veya ilaçtan kaynaklanabilir. Gerektiği gibi tedavi edilmezse, ereksiyon bir daha mümkün olmaz.

Kanser: Sünnet olmamışsanız fark edemeyeceğiniz küçük, sivilceye benzer bir şey oluştu ve artık kanıyor veya akıntı yapıyor. İdrar yapmak ağrılı hale gelmiş olabilir ve kasıklarınızda yumrular oluştu. Penis kanseri çok ender görülür, çoğunlukla erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir.

Kendiniz Ne Yapabilirsiniz?

Penis ağrısı çoğunlukla kendi kendine tedavi edilemez. Örneğin ağrıyan veya şişen sünnet derisini zorla öne götürmek veya tahriş olmuşsa altını temizlemek tavsiye edilmez. Eğer cinsel ilişki sırasında ve sonrasında ağrı varsa, bu eşinizin vajinasının kuruluğundan kaynaklanabilir.

Penisinizin ucunda cinsel ilişkiden sonra yara oluşuyor ve siz lateks prezervatif kullanıyorsanız, lateks olmayan bir prezervatif veya başka korunma yöntemini deneyin. Ağrı geçiyorsa, muhtemelen latekse karşı alerjiniz var demektir. Lateks olmayan prezervatifler HIV virüsü de içinde olmak üzere cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir.

Önleme

Önemsiz tahriş ve iltihaplar çoğu kez temizlikle, özellikle sünnet olmadınızsa, cinsel ilişkiden sonraki temizlikle önlenebilir. Sabun ve suyla yıkamaktan başka özel bir şey yapılması gerekmez.

------------------------------------------------------------

Bira ve Kısırlık

İngiliz bilim adamlarının gerçekleştirdiği araştırmaya göre: Biradaki östrojen, spermi etkileyerek etkisini zayıflatıyor; erkeklerin döllenme yeteneğini azaltıyor. Sakıncaları açısından bugüne kadar sadece yaptığı göbekle gündeme gelen biranın erkek kısırlığında da önemli rol oynadığı ortaya çıktı. İngiliz bilim adamları biranın erkeklerin dölleme yeteneğini azalttığını saptadı. Londra’daki King’s College bilim adamlarından Profesör Lynn Fraser’ın gerçekleştirdiği araştırmaya göre, bira, böcek ilacı ve boya gibi maddelerde bulunan östrojen, spermin kadın vücudu içindeki davranışlarını değiştiriyor. Buna göre, söz konusu östrojenden etkilenen spermler, zamanından önce "olgunlaşarak" etkisini yitiriyor. Bir tür doğum kontrolü Spermler yumurtaya ulaşıp temasa geçtikleri an, yumurta duvarını delebilmek için bazı "delici" enzimler salgılıyor. Biradaki östrojen, spermlerin daha yumurtaya ulaşamadan söz konusu enzimleri salgılamasına neden oluyor. Bu da delici enzimden yoksun kalan spermin yumurta duvarını delmesini güçleştiriyor ve sonuçta kısırlık ortaya çıkıyor.

Alkol ve Cinsellik

Bira, şarap ve diğer içkilerde bulunan sarhoş edicimadde; alkolün, afrodizyak (cinsel duyguları uyarıcı) gücü ve de aşkı kışkırtıcı sihiri olduğu söylenir. Bunun nedeni, kişiyi bir takım baskılardan kurtarması, daha az tutuk, daha az çekingen yapmasıdır. Ama, az buçuk çekingen olmanın da yararları yok değildir.

Alkol, çoğu zaman haklı olarak bir çok meşru olmayan çocukların, kimi zaman da cinsel suçların nedeni olarak gösterilmiştir.

Aşırı miktarda içilmediği takdirde, alkolün bir çok çifte, bir çok durumlarda yardımcı olacağı, onları türlü baskılardan kurtararak ilişkilerini daha rahat sürdürmelerini sağlayacağı kesindir.

Ama içki fazla kaçırıldığı takdirde çoğu kişilere olağanüstü bir rahatlık sağlayarak, onları çevrelerindekileri sıkacak, istenmeyen cinsel oyunlar oynamaya sürükleyebilir.

Aynı zamanda, alkolün bazı durumlarda ters etkiler yaptığı da görülebilir. Yani, fazla içkili olan bir kişi, cinsel birleşme sırasında en yüksek doyuru noktasına (orgazma) erişmekte güçlük çekebilir.

------------------------------------------------------------

Başarılı Bir Birliktelik İçin 7 Şart

İlişkinin uzun yıllar sürebilmesi için öncelikle sağlam bir temele dayanması ve belli başlı adımların atılması gerekiyor. İşte mutlu bir beraberlik için gereken yedi şart:

1. Kendinizi sevin Kendinizi sevmezseniz, başkasının da sizi seveceğine inanmanız zorlaşır. Sağlıklı bir ilişki için kendine güvenmek çok önemli. Bu yüzden öncelikle tüm hata ve zayıflıklarınıza rağmen kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeniz gerek.

2. Eşinizi sevin Sağlıklı ilişkiler birbirini seven kişiler arasında yaşanabilir. Birbirinizden gerçekten hoşlanır, birlikte zaman geçirmekten keyif alır, birbirinizin davranışlarını ve fikirlerini paylaşır, benzer beklentilere sahip olursanız ilişkinizin uzun ömürlü olması kaçınılmaz.

3. Birbirinize zaman ayırın Birşeye verdiğiniz değer, ona ayırdığınız zamanla ölçülür. Yeni tanıştıklarında önceliği ilişkilerine veren çiftler, zaman içinde iş, çocuklar ve günlük sorunlara odaklanarak birlikte daha az vakit geçirmeye başlar. Oysa birbirinize ayıracağınız zaman, ilişkinin ilk günkü gibi canlı kalmasını sağlar.

4. İletişim kurun İyi bir iletişim sağlıklı ilişkinin temel şartlarından biridir. Kim olduğunuzu, ne istediğinizi, karşınızdakinden ne beklediğinizi ancak konuşarak anlatabilirsiniz. İç dünyanızı karşınızdakine açmanın tek yolu iletişim.

5. Tartışmaktan çekinmeyin Tartışmaların ilişkinin doğal bir parçası olduğunu unutmayın. Çiftler arasında farklılık olması kaçınılmazdır. Sağlıklı bir şekilde tartışabilen çiftler, her zaman aynı fikirde olmasalar bile duygularını paylaşabildikleri için aralarındaki bağı güçlendirir.

6. Sık sık dokunun Dokunmak insanoğlu için temel bir ihtiyaçtır. Karşınızdakine güven, destek, koruma, şefkat ve tabii ki heyecan verir. Fiziksel ilgiye olan ihtiyaç, cinsel yaşamın aktif olmadığı dönemlerde bile bitmez.

7. Değişimi kabul edin İnsanlar değişebilir. İlişkileri bu değişimler ayakta tutar. Değişim, gelişmeye yol açabileceği gibi sancılı da olabilir. Ancak partnerinin geçirdiği değişime uyum sağlayan ya da birlikte değişebilen çiftler, başarılı bir ilişki sürdürebilir. Zıt kutuplar artık çekmiyor İkili ilişkilerde zıt kutupların birbirini çektiği tezi, tarihe karışıyor. ABD deki Iowa Üniversitesi nin Sosyal Psikoloji Birimi nin yaptığı bir araştırmaya göre zıt kutuplar ilk etapta birbirini çekiyor ancak bu ilişkiler ciddi boyutlara ulaşamadan sona eriyor. Aynı hayat görüşüne sahip olanların ilişkileri ise daha uzun sürüyor. Üstelik bu beraberlikler evlilikle sonuçlanıyor. Evli çiftler üzerinde araştırma yapan sosyologlar, kişilik benzerlikleri sayesinde eşlerin günlük sorunlarla daha kolay başa çıkabildiğini ve mutlu olabildiğini savunuyor...

------------------------------------------------------------

Sevgili ziyaretçi; sitemizde kaldığınız toplam süre: 

 
 
   
 
PageRank
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol