Astım
Hasta, kriz
geldiği zaman soluk almakta zorluk çektiğini zanneder, gerçekte nefes
vermekte zorluk vardır. Bunun nedeni de, akciğerlerdeki küçük hava
borularının daralmasıdır. Buralardan geçen hava, ıslığa benzeyen bir ses
çıkarır, ki buna hırıltı denir. astım, bir kaç grup nedenden
kaynaklanır. Bunların başında da bünye gelir. Yani, bazı kimselerde baş
ağrısı ne kadar tabi bir şeyse, diğerlerinde de astım o kadar doğaldır.
Bazı kimseler, toz, kıl, yumurta, süt, aspirin, çiçek tozu ve benzeri
şeylere karşı hassastırlar. Bu hassasiyet, astım krizleri şeklinde
kendini gösterir. Tedavi için, hastayı etkileyecek bu unsurların ortadan
kaldırılması yapılacak ilk iştir. Aşırı heyecan veya korku da astım
krizine yol açabilir. Bu gibi durumlarda hastayı sakinleştirmek
yapılacak ilk iştir. Bazı kimselerde de, Had Bronşit sonucu astım krizi
görülebilir. Kalp yetmezliği de astım krizine neden olabilir.
Alerji
Vücudun, bazı
madde veya hava şartlarından etkilenmesi yahut psikolojik etkenler
sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Önce, alerjiye neden olan etkenleri
bulmak gerekir. Alerjinin belirtileri de; şahsa göre değişir. Kiminde
kaşıntı, kiminde kurdeşen, kiminde astım görülür. Hasta, eğer bazı
maddelerle temasından dolayı alerji oluyorsa, o maddenin
uzaklaştırılması ile mesele kendiliğinden çözümlenmiş olur.
Kalp Yetmezliği
Kalbin sağ, sol
veya her iki karıncığının; içindeki kanı, her vuruşunda muntazaman
boşaltamaması şeklinde ortaya çıkar. Üç şekilde görülür. Sol Kalp
Yetmezliği : Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri daha
zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp
astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması
veya koroner rahatsızlığıdır. Sağ Kalp Yetmezliği : Hastanın ayak ve
ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur
kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür.
Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp
hastalığıdır. Kaonjestij Kalp Hastalığı : Sağ ve sol kalp yetersizliği
bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının
hastalanması, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve
tiroid hastalıklarıdır. Aşağıdaki tavsiyelere uymak gerekir: Sigara
içmeyin. Yemeklere fazla tuz koymayın. Uykularınızı ihmal etmeyin.
İstirahat edin ama devamlı olarak yatmayın. Sinirlenmeyin, üzülmeyin,
her şeyi kendinize dert etmeyin.
Öksürük
Çoğunlukla,
göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın
belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru
öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek,
sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları,
kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan
öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen
öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava
borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte
pek az balgam görülür. - Balgamlı öksürük Bu çeşit öksürük, sık sık
tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı
vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı,
müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti
olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka
tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Zatürre
Halk arasında
akciğer iltihabı tıp dilinde ise pnömani denir. 3 çeşidi vardır. - Lober
Pnömoni : Pnömokok adı verilen mikropların neden olduğu had akciğer
iltihabıdır. Mikroplu tozlar, fazla yorgunluk, soğuk algınlığı veya uzun
süre güneşte kalmak hastalığın zeminini hazırlar. Hastalık ani baş
ağrısı, titreme, kusma ve sırt ağrıları ile başlar. Ateş, 40 dereceye
kadar yükselir. Fakat 10. günden sonra düşmeye başlar. Öksürük, kısa
sürelidir. Balgam, kanlı ve yapışkandır. Hastanın yüzü kızarmış,
dudaklarının etrafı kabarmış, cildi kuru ve dili de paslıdır. Geceleri
kriz gelebilir. - Virüs zatürreesi : Virüslerin neden olduğu bir çeşit
zatürreedir. Ya aniden ya da bir soğuk algınlığı sonunda görülür. Lober
pnömoniden daha hafif geçer. Hastalığın ateşi 39 dereceye kadar
yükselir. Kendini son derece yorgun hisseder. Öksürüğü kuru fakat az
balgamlıdır. Kol ve bacaklarında da ağrılar vardır. - Bronköpnomoni :
İyi tedavi edilmeyen grip, boğmaca, bronşit veya kızamıktan sonra ortaya
çıkan bir hastalıktır. Nedeni, akciğer ve bronşların yer yer
iltihaplanmış olmasıdır. Hastalık, bronşit gibi başlar, tedbir
alınmazsa, 2-3 gün içinde ağırlaşır. Ateş sabahları 38 derece iken
akşamları 40 dereceye kadar yükselir. Hastada öksürük, cerahatli ve
bazen de kanlı balgam görülür. Halsizdir, nefes almakta güçlük çeker,
rengi de soluktur. Doktor tedavisi şarttır. Diğer tarftan, hasta
istirahat ettirilir ve morali üstün seviyede tutulur. Yanına fazla
misafir kabul edilmez. Ağrı olan tarafına içine sıcak su doldurulmuş
şişe konur. Sıcak su buharı teneffüs ettirilir. Ateşi yükseldiği zaman
da; vücudu ıslak bezle silinir. Ateş düşürücü ilaçlar verilmez.
Hıçkırık
Solunum kasları
ve özellikle diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde
singultus denir. Nedenleri çeşitlidir. Basit hıçkırıklar; çoğunlukla
mide gazı, sıcak ve baharatlı yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır.
Ayrıca; bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları,
zatülcenp veya zatürreede de görülebilir. 3 saatten fazla süren
hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir.
Kan Tükürmek
Tıp dilinde
hemoptizi denilen kan tükürmek, önemli bir hastalığın habercisidir.
Akciğer kanseri, verem, bronşit, mitral darlığı veya zatürreeden
şüphelenilir. Ancak dişeti kanaması gibi pek önemli olmayan bir durumda
olabilir. Bu nedenle, hastanın sırtına bir yastık konup, oturtulur.
Vakit kaybetmeden doktor çağrılır.
Kızamık
Daha ziyade 3-10
yaşları arasında görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde morbilli
denilen bu hastalığın nedeni, bir çeşit virüstür. Kızamıklı hastanın
tükürük damlacıkları aracılığı ile sağlamlara da bulaşır. Bu nedenle,
kızamık lekeleri kaybolduktan sonraki 10 gün içinde de hastayı, sağlıklı
kimselerle görüştürmemek gerekir. Hastalık mikrop alındıktan sonra 10
gün içinde orataya çıkar. Hastanın gözleri kızarır, burnu akar,
hapşırır, öksürür. Ateş yükselir. Baş ağrılarından şikayet eder.
Kuvvetli ışıktan rahatsız olur. Bu belirtilerden aşağı yukarı 4 gün
sonra küçük kırmızı ufak lekeler görülmeye başlar. Bunlar grup
halindedir. Bu dönemde dudaklarda kuruluk ve dilde paslanma dikkati
çeker. Bir süre sonra da kızamık lekeleri yüzün her tarafına, boyuna,
göğse, kollara, karına, ve bacaklara yayılır. Bu dönem 3-4 gün devam
eder. Sonra ateş yavaş yavaş ya da birdenbire düşerek belirtiler
kaybolur. Hastanın odası güneş görmeli ve çok temiz olmalıdır. Oda ısısı
18-20 derece arasında tutulmalı, günde en az iki kere havalandırılmalı
ve hastanın üşütmemesi için azami dikkat gösterilmelidir. Ayrıca,
hastanın ağız, burun ve beden temizliğine özen gösterilmelidir. Bunlara
dikkat edilmediği takdirde hastalık, zatürree, bronkopnömoni, zatülcenp,
ortakulak iltihabı veya ensafalit gibi tehlikeli hastalıklara neden
olabilir. Kızamık geçirenler, bağışıklık kazanıp bir daha kızamık
olmazlar. Ayrıca çocuklara 2 yaşında yaptırılacak kızamık aşısı da
bağışıklık sağlar.
Nefes Darlığı
Tıp dilinde
dispne denilen nefes darlığı önemli bir hastalığın belirtisi olabilir.
Spor yaptıktan, koştuktan veya yorucu bir iş yaptıktan sonra nefes
darlığı normal sayılabilir. Ancak ortada neden yokken nefes darlığından
şikayet etmek mutlaka üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü
kansızlık, kalp hastalıkları, mide hastalıkları, bronşit, tiroid bezinin
büyümesi, akciğer hastalıkları, zatürree, astım, zehirlenme, şişmanlık,
nefes darlığına neden olabilir. Nefes darlığından şikayet edenlerin
sigarayı kesinlikle bırakmaları, ağır yemekleri de terk etmeleri
gerekir.
Zatülcenp
Akciğerleri
saran zarın iltihaplanması sonucu görülen bir hastalıktır. Tıp dilinde
plörezi denir. Nedeni, zatürree, verem veya akciğer absesinden yayılan
iltihaptır. Tedaviye vakit geçirmeden başlamak gerekir.
Verem
Akciğer veremi, tüberküloz, fitizi diye bilinir.
Nedeni, koch basili denilen ufak kıvrık içinde küçük noktacıklar görülen
çomak şeklindeki verem basilidir. Verem mikrobu insan vücuduna çeşitli
yollardan girebilir. Bu yolların başında, solunum yolları gelir. Hastalık,
çoğunlukla veremlinin balgamı veya veremli ineklerin sütü ile bulaşır.
Sağlık şartlarına uymamak, aşırı yorgunluk, üzüntü, grip, boğmaca, kızamık
veya şeker hastalığı vücudun direncini kaybetmesine ve hastalığın
ihtimalinin artmasına neden olur. Verem, üç devrede gelişir. Birinci
devrede, hastada genel yorgunluk, iştahsızlık, sırt ağrıları, öksürük, ve
38 dereceye varan ateş görülür.Verem basili bu devrede tüberkül adı
verilen iltihaplı bölgeler oluşturur. İkinci devrede hiç bir belirti
görülmeyebilir. Fakat basiller bütün vücuda yayılarak deri, eklemler,
kemikler, böbrekler, bağırsaklar, karın ve beyin zarına yerleşirler. Bu
devrede tedaviye başlanmamışsa, vücudun direnci azalmaya başlar. Üçüncü
devrede, varem basilleri kan veya lenf kanalları yoluyla yayılmaya devam
eder. Hastada, yorgunluk, balgamlı öksürük, akşamları yükselen hafif ateş,
iştahsızlık ve gece terlemeleri görülür. Bu devrede, tedavi edilmezse,
diğer akciğer de hastalanabilir. Tedaviye 4 ila 9 ay kadar devam etmek
gerekir. Tedavinin ilk şartı temiz ve açık hava, bol gıda ve üzüntüsüz bir
hayattır.
------------------------------------------------------------